29 Eylül 2015

Günaydın Bencil



Hiç kimse için yapmazsın fedakarlığı aslında
Biri senden onu düşünmeni bekliyor diye düşünmezsin
Belki de katıksız bencildir insan,yaptığı her iyilik bir mesajdır aslında
karşındakinden ne beklediğine dair...
Hayır mı ?
Peki birini çok severken birini de acımasızca nasıl üzebilirsin o zaman

Ne kadar seversen sev, ne yaparsan yap
sana borçlu kalmaz o kişi,
kalmamalı çünkü bu senin seçimin
sevgini verip, zorla geri isteyemezsin kimseden
Bunu ben hep başkalarına söylerken, bir an unutup gerçeklerden uzaklaşabildiğini anladım insanın...

En nihayetinde gerçekler iyidir her zaman
o anını mükemmel yapmaz belki ama saçma bir duyguyu da biriktirmez,barındırmaz içinde
yarın büyüyüp içinden çıkamadığın bir hayale hapsetmez seni
iyi gelir ,
yeni bir güne başlamaktır uyanmak

Günaydın
: )






11 Eylül 2015

Kal


Çok güçlüsündür ama beceremezsin bazen, çok kolay bir şeyi bile
Kalmak ve gitmek gibi
Gideceğim der, ona doğru gider,
Kalacağım der yine onda kalırsın
Çünkü asıl yapman gereken kalmak yada gitmek değildir
Yürüyerek, uzaklaşarak, susarak kurtulamazsın

Bu kadar uzak mesafede, nasıl bu kadar yakın durabiliyor diye şaşırırsın
Bu kadar hiç bir yerde
Ve o kadar da her yerde
Hesap sormak istersin bazen ama bilirsin, ona verdiklerin "fedakarlık" değil senden ona kopup gidenler zaten...

Ama biliyor musun severken de gidersin aklına koydun mu
Sevmeden de kalırsın
Sadece o zaman o kadar büyür ki durduğun yer,
ne düşünsen yankı yapar,

Yine de sen neye inandırırsan kendini o hayatı yaşarsın,
Nerede olmak istiyorsan oradasındır aslında,
Sadece gerçekten isteyecek ve inat edecek cesaretin yoktur belki ...








7 Mart 2014

Aynı yerde


Biz seninle hala bir yerlerde
Aynı anda aynı cümleleri kuruyoruz
Aynı şeylere gülüyoruz hala
Hala aynı espri geçiyor belki aklımızdan

Ayrıyız ama biz hala konuşuyoruz seninle bazen…


18 Eylül 2013

Kararsız


 
Söyleyebileceğim çok şey,
susabileceğim çok sabrım vardı ...
 
Hangisini yapmam gerektiğine karar veremedim
Ve öylece geçti zaman ,tamda kalbimin üstünden
 
 
 


SIZIM

 
 
Sırlarım, sınırlarım var
Hiç söylemediğim sözlerim,
hayallerim seninleydi, artık saklı yaralarım da...
 
Ben giderken kalmıştım aslında,
Sen öyle git ki son nefesimi de kes istedim
Çünkü canlı kalırsam sende, hep sızılarım var...
 
 
 

26 Haziran 2013

Bana yazacak bir şey bırakmasan ...



Sanki hiç görünmeyen göz yaşlarının düşmesi gibi kağıda
Yazmak ağlamak gibi...

Düşünüyorum da
Kalbimden çıkıp gitmesi için ağlamam gerekirken
acaba defterlere mi hapsettim hepsini?

Empati kurmak, güçlü olmak, duvarlar örmek çok marifetmiş gibi gözükse de
sakladığım acıları sırtımda taşıyorum aslında
Duygusuz gözüken en sert yanımın içi kan ağlıyorsa hiç haberim olmadan
iç kanama geçiriyorsam sana gülümserken ... ? 
Öylece bulutların içinde bir gün nefesim kesilip kalırsam
şaşırmaz mısın?

O kadar uzun zaman oldu ki
bir kere başlasam ağlamaya durabilir miyim

üzüntümü sakladığım için;kendime
sevgimi sakladığım için ;karşımdakine zarar verdiysem
şimdi yine gelsem,
şimdi yine gelsen ve bana yazacak hiçbir şey bırakmasan





14 Mart 2013

Herkes Kendisinin Tanrısıdır ...

 
Ben sevmediğim şeyleri dile getiririm fakat bir şeyi sevmemek aslında kendini tanımak ve emin olmaktır asıl tehlikeli olan memnuniyetsiz olmak ve bir şeyi yapamayacağını düşünmektir. Karşındakini, hayatındaki olayları tamamen kendin yaratmana rağmen onları beğenmemektir. Bu da aslında tamamiyle kendini sevmemekle ve eleştirmekle aynı anlamdadır. Bazı durumlarda şans ta önemlidir fakat sadece elde etmek istediğin şeyin derecesini değiştirir, onu elde etmeni değil. Olanaksız diye bir şey yoktur sadece olanaklı olana ne kadar uzaklıktan baktığınla ilgilidir her şey.
 
Birini denemek dünyadaki en kötü şeydir, bunu bende yaparım ama en azından yapmamam gerektiğinin farkındayım. Aslında denediğin şey, korktuğun şeydir ve bunu denedikçe hayatını ve karşiındaki insanı o hale çevirme gücüne sahipsindir. Test ettiğin şey karşındakine olan şüphenle değil tamamen kendi korkularınla bağlantılıdır. Bu sadece bir düşünce olmakla kalmaz, yeşerttiğin tohumu hayatının içine atıvermiş olursun ve inan o tohum mutlaka bir gün ,bir ağaca dönüşür…
Dünya aslında tamamen senin korkuların,isteklerin ve beklediklerinden meydana gelir. Kısaca kendi dünyanı kendin yaratırsın, etrafındaki herkes bir yerde senin aynandır. Tabi hayatına soktuğun yanlış kişilerde hayatını bu doğrultuda olumsuz olarak etkiler. İşte bu yüzden bir adım atarken iyi düşünmek gerekir. Attığın tek bir adıma kader diyerek geçmek ne büyük bir yanılgıdır. Oysa o adım kader değil ,kaderini çizdiğin ve tüm hayatının yolunu değiştirdiğin bir imzadır. Belki mutlululuğun belki de en büyük cezandır.
Çok sevdiğim ve bir kez daha okumayı planladığım Tanrılar okulu kitabında der ki; "Düş, var olan en gerçek şeydir. Kişi başına gelen durumlara karşı tavrını değiştirdiğinde ,başına gelecek olayların doğası da zamanla değişecektir. Kendisini varlığını ,kendi düşüncelerini,ön yargılarını ve duygularını bilen kişi, geleceğini de bilir ! çünkü düşündüğümüz her şey yaşadığımız dünyayla bağlantılıdır. RUH DURUMUMUZ ,KENDİ KADERİMİZDİR."
 
Düşündüğünüz ,korktuğunuz her durum, hayatınızda ateşlenmiş ve gerçeğe dönüşmeyi bekleyen bir fişektir. Olumsuz gelişen olaylar, çelişen ve emin olunmayan duygulardan oluşur. Engeller ,sadece bizim yarattığımız emin olamama halinden ibarettir. Ve herkes yaptıkları ile gelen kaderi yaşar. Bu fikir benim hep içimi rahatlatır. Bir yerde her insan kendi cezasını bizzat kendi verir.
 
Kitapta da denildiği gibi "Gördüğümüz, dokunduğumuz her şey görünmeyenden doğar ve zaman onları görünür kılar.  Gördüğümüz ve dokunduğumuz her şey ,tüm algıladıklarımız, “gerçek” diye nitelendirdiğimiz her şey, aslında duyularımızın görmediği bir dünyanın, yaşam düzlemimizi dikey kesen fikirler ve değerler dünyasının yansımalarından başka bir şey değildir. "
 
Hayatınızdaki her şeyi ve gelecekte olan her durumu kendinizin yaratacağına emin olabilirsiniz. Siz koskoca dünyada ufacık yer kaplayan biri olarak görseniz de kendinizi aslında herkesin kendine ait bir dünyası vardır. Ve o dünyayı tamamiyle kendisi yaratır. Kısacası herkes kendisinin Tanrısıdır. Bilin ki, isyan ettiğiniz her şey, tüm korkularınız, başınıza gelen her kötü durumda Tanrıya veryansın etsenizde aslında hepsi kendi kendinize verdiğiniz bir cezadır. Bu cezayı hak edip etmediğinizi düşünmeli ve eğer hak etmiyorsanız bu durumu olumlu yönde değiştirmelisiniz. Nasıl mutlu olacağınızı en iyi siz bilirsiniz, gurur, kıskançlık,korkularınız kendi önünüze koyduğunuz engellerden başka bir şey değildir. Yanlış bir şey yaptığınızı en iyi kendiniz bilirsiniz ve yanlış olduğunu düşündüğünüz bir durum içersinde mutlu olmayı beklemeniz tamamen sizin hatanızdır. Tanrının ya da hayatın değil ... "Kader" olarak anlattığınız kavramın tüm gücü sizin elinizdedir. Bu gücü bilinçsiz kullanmak sadece bazı şeyleri yıkıp dökmeye yarar.
 
Bu gücü kullanmayı öğrenmedikçe hep kendiniz kırıp, başkalarına kızarsınız. Karşınızdakine suç atarak "hata" yı bulamaz sadece hatayı atacak birini bulursunuz. Oysa hataları düzeltmek için onları kendinizden uzaklaştırmak değil avucunuzun içine almanız gerekir.
 
Her şeyin bir çözümü ve yolu olduğu gibi güçlü ve mutlu olmakta büyüttüğünüz kadar zor değildir aslında. Her oyunda olduğu gibi bir stratejisi vardır sadece.