25 Ağustos 2012

Beynini kandırmakla ilgili...


Discovery'de izlediğim bir program beni çok etkilemişti, herhalde 13 yaşlarındaydım ama hiç unutmadım...

Bir adam trafik kazası yapıyor ve kazada sol eli arabaya sıkışıyor. Adamı kurtarıyorlar fakat elini kesmek zorunda kalıyorlar. Birkaç gün sonra adamın kesilen elinin içi acımaya başlıyor. Nasıl olur diyorsun ama acıyor işte. Adam eli sıkıştığı anda , elini yumruk yapmış ve sıkıyormuş. Tırnakları avucuna batacak kadar güçlü sıkmış. Ve o acıyı hala hissediyor... Hem rahatsızlık verici hem de her gün acısı artıyormuş

Adam birçok doktora gidiyor fakat doktorlar olmayan elinin acısını nasıl dindirebileceklerine bir çare bulamıyorlar. Psikologlar uzun seanslar boyunca "elinin olmadığına" onu inandırmaya çalışıyorlar. Sorun şu ki adam zaten bunu biliyor. Ama acısı bir türlü dinmiyor. Kendi kendini telkin etmeye çalışıyor defalarca elinin olmadığını acıyamayacağını tekrarlıyor ama fayda etmiyor...

Sonunda bir doktora gidiyor durumu anlatıyor. Doktor haftalarca nasıl çözüm bulabileceğini düşünüyor. Adam elinin olmadığını biliyor, yine de olmayan eli acıyor... İnandırması gerektiği kişinin adam olmadığı ortada. Peki kim ?

Ve anlıyor ki aslında ikna etmesi gerektiği şey, adamın beyni...
Doktor birbirine yapışık 2 kutudan oluşan bir düzenek yapıyor, içine bir kutunun diğerini yansıtacağı şekilde aynaları yapıştırıyor.

Adam'a iki elini yumruk şeklinde kutulara sokmasını istiyor. Adam 2 elinin olmadığını söylüyor. Doktor sen hissederek sok diyor. Adam tek elini yumruk yaparak kutuya soktuğunda yan kutuda ayna yansıması sayesinde diğer elini de görüyor. Şimdi yumruklarını çevir ve elini aç diyor.

Adam elini açtığı anda tüm acısı geçiyor...

Beni etkileyen bu hikaye birçok yere bağlanıp, üzerine birçok şey yazılabilir ama artık onu da herkes kendi anlasın : ))