21 Aralık 2011

ZORU ÖĞREN...


Sert durmak kolaydır, öylece dimdik durursun. Sen romantik olmayı öğren.
Silip atmak,gitmek kolay, Sen sevmeyi,kalmayı, fedakarlık etmeyi öğren.
Hayatta o kadar çok insan var ki bende biliyorum,istediğim birçok insanın hayatına girmek kolay...

Birini kendine aşık etmek kolay, eğlenceli de belki
Ama birine,sadece ona,sadece o olduğu için aşık olmak özel,
Hep senin diye onun güzelliğini,değerini unutmak kolay , kaybettiğinde hatırlamak acı, 
Ona her gün yeniden bakıp, her gün sevdiğin her parçayı tekrar hatırlamayı öğren.


Hiç gitmediğin bir şehri sadece onunla gittin diye sev,
Hiç kıskanmayacak kadar güçlü olmak kolay, öyle gözünün içinde okunacak şeyler varmış gibi baktığını birilerine, hayatında hiç bilmediğin ve yeni öğrendiğin, sevdiği şeyleri, kişileri bile sadece onun hayatındalar diye kıskandığını söyleyebilmeyi öğren.

Kızıp git demek te kolay, gitmek te, en kızgın anında, tam kapının ağzına geldiğinde , gitsen onu da götüreceğini anlayıp kalmayı öğren.

Ama şunu hiç unutma, gerçekten gitme zamanı gelmiş diyorsan,unutulmayacak, atlatılamayacak dönüşü olmayan hatalarla, işte o zaman da öylece durmak kolay olan. Kolay olan zamanla örülmüş sımsıkı zincirlerin üstünde öylece oturmak. O zincirleri ellerini,kalbini kanatacağını bile bile kopartmayı öğren. Bazen daha büyük acılar çekmemek için atacağın ilk adım kendi canını acıtmak. Yanlış bir yerde isen, bazen de gitmek olur zor olan... Son düşündüğün olsun ama sen yine de ilk gitmeyi öğren...





20 Aralık 2011

Yılbaşı



2012'ye az bir zaman kala, yılbaşı hazırlıkları başladı...
Kimin adedi ise farketmez, hayatta kutlayacak ne kadar çok bahane bulursanız o kadar güzel değil mi


Birine hediye almak için bir gün olması, çok sevdiğiniz ama hayatın akışı ile onları düşünmeyi unuttuğumuz insanlara hediye almak için iyi bir fırsat. Hediye ille de maddi değer taşımalı diyenlerdenseniz tabii ki sadece alışveriş sektörüne bağışta bulunuyorsunuz demektir. Fakat hediye demek en küçüğünden ,en büyüğüne içersinde bir düşünce veya duygu barındırmalı diyorsanız aldığınız hediye hem sizi hem de karşınızdakini mutlu edecektir.

Bir kaç hediye, evde online dünyadan çıkıp herkesin bir araya geldiği ve beraber süslediği bir çam ağacı, isterse bizim geleneğimiz olmasın. Neden bu kompleks?

Siz bunları boşverin, eğer yılbaşını kutlayacaksanız işte bir kaç öneri;


İlle de bir çam ağacına ihtiyacınız yok amaç kutlama yapmaksa bir kaktüsten bir merdivene kadar istediğiniz her şeyi süsleyebilirsiniz.

Hatta çok da orjinal olmuş olursunuz. Yer kaplamayan ufak ama dekoratif bir obje ise sadece yılbaşında değil, üzerindeki süsleri çıkarttığınızda her daim evinize renk katabilir. Mudo'da buna benzer ağaç şeklinde ahşap ve demir objeler var...



Çam süsleyecekseniz kendinize bir konsep belirleyebilirsiniz. Mesela tamamen beyazın hakim olduğu bir yılbaşı ağacı veya siyah süslerle bezenmiş aralarda kırmızı geyiklerin olduğu bir ağaç.
Konsepti siz seçin, bir araya gelip ortak bir karara varın hatta tartışacaksanız bu yüzden tartışın : ))

Daha sonra süsleri almaya çıkın veya oturun  beraber evde olan ne varsa kesin,biçin, birleştirin kediniz yapın. Örneğin evdeki nohuttan yılbaşı süsü yapmak hiç aklınıza geldi mi, biraz hayal gücünüzü çalıştırın...

Yeni bir yıl ile birlikte, sağlık, mutluluk, neşe ve bereket gelmesini, sevdiklerimizle sadece bugünlerde değil istediğimiz ve içimizden gelen her günü ve anı özel kılabileceğimizi hiç unutmamamızı temenni ederim...


    Seni sağlık ve güzelliklerinle bekliyoruz, 2012 ...


18 Aralık 2011

I phone VS Blackberry



Hangisi karar vermek için bazen çok detaylı bilgi sahibi olmaya gerek yoktur. Bazen basit düşünülüp alınan kararlar daha sağlıklı olur. Mesela bir bayan olarak 2 telefon arasında kalmak çok mükemmel bir karar mekanizması gerektirmez. Ve kendimizi bunun için yormayız.

Uzun zamandır bir blackberry kullanıcısı olarak i phone aldım. Sadece değişiklik olması açısından almış olsam da kendisini bundan sonra hiç bir telefonla değiştirmeyi düşünmüyorum en azından şu an piyasada olan mevcut herhangi bir telefonla, yarın ne çıkar belliolmaz...

Öncelikle benim için en önemli şey,yani fotoğraf çekmek, kendi canon makinemden bile çok daha keyifli, bu fotoğraflara kolayca efekt ekleyebilmek, istediğim aplikasyonu indirebilmek, en yakın nöbetçi eczaneden, birçok oyuna kadar... İlk defa "telefon, telefon etmek içindir" ön yargımı  i phone ile yıkıp, ufak bir değişiklik isteği ile deneme yöntemi ile kararımı vermiş bulundum.

15 Aralık 2011

KEDİ'M

İşte benim kedim ... Bundan önce de çok kedi besledim. Kedilere hayranım veya aramda özel bir bağ var diyelim. Belki de en çok kedi besledim diyedir. Köpekte besledim ama bahçedeydi,ben daha küçüktüm,köpeğimi de sevdim ama aramızda özel bir iletişim kurmaya belki de fırsat olmadı.


Ben belki fazlasıyla evcimen, belki kendini mutlu etmek için başkalarına ihtiyaç duymayan biriyim. Tüm bunlara rağmen sarılmak benim için ihtiyaç. Sarılmak bazen dilde karşılığı olmayan kelimleri susmaktır birbirine yada anlayabilene... Taş kalpli olduğum kadar duygusalım. Kendi burnumun dikine gittiğim kadar eleştri kaldırır,kendimi değiştiririm. Tabi eğer mantığım kabul ederse. Birine hak vermekten korkmam çünkü bilirim ki verilen haklar sende bir şeyleri eksiltmez.

Konu dağılacak gibi biraz... İnsan kendini anlatmaya ne kadar da meraklı değil mi? Hayvanlar sadece kediler, eminim köpekler gibi bizi sahipleri olarak görmüyorlar, bizimle beraber yaşadıklarını düşünüyorlar. Siz onları besliyorsunuz diye değil istediklerinde kendilerini sevdiriyorlar. Bize ne kadar muhtaç olsalar da kendi zevklerinden ve isteklerinden ödün vermiyorlar.

İsteyebileceğim son şey ama ille de bir hayvan olacaksam kedi olurdum her halde, sadece bir hayvan beslemek zorunda kalsam da hi şüphesiz kediyi seçerdim. Bu yazı sanki sadece leo'yla resmimizi buraya eklemeye sebep yaratmak için gibi oldu ama olsun...