25 Ocak 2013

Uğra arada yalnızlığım ...


Twitter'ı ,dinlemeyi ve söylemeyi bölüp istediğimiz zaman yapabildiğimiz için seviyoruz. Oysa kendimizi sağlıklı ilişkiler kurmaya zorlamalıyız... : )

Sosyal medyayla artık hiç yalnız kalmadığın bir similasyonun içinde ,durup düşünmediğin hep bir şeyler söylediğin bir dünyada daha da bencil olmaya devam ...


Karşılıklı konuşmasan da listende kaç kişi varsa o kadar kişiye söylüyormuş gibi bir şey yaz, Facebook'a bir şey ekle ki arkadaşların yorum yazsın,beğensin. Her şey yalnız olmadığını başkalarına ve kendine kanıtlamak ile ilgili aslında ...

Halbuki yalnız olduğun zamanlar; kendinle yüzleştiğin,hayatında değerli olan her şeyin ne kadar değerli olduğunu hatırladığın, kolay bulunmaz dostlarını ve aşkını özlediğin, "biri gider biri gelir" egosunun ne kadar yanlış olduğunu, kıymet verdiklerinin aslında hayatının içersinde ne kadar önemli bir yerde durduğunu ancak olmadıklarında hatırladığın zamanlardır...

Yalnızlık aslında senin hayatında olan her güzelliğin değerini hatırlaman için ayrılan bir zaman... Ve bu zamanı kendine tanımadığında aslında hep yalnış kararlar alan, pişmanlıkla dost olan, egosu yüksek, hayatındaki güzellikleri küçük gören kibirli biri olarak çok başka bir yanlızlığa mahkum olursun...

Sevdiğin insana çektiğin rest, en alt seviyedeki anlayış ve fedakarlık ...bir similasyonun içersinde öyle kolay gelse de, ayıldığında her şey farklı olacak.







9 Ocak 2013

Tavsiye


Birine tavsiye vermek ne kadar kolay değil mi?
İçinde olmadan doğruyu görmek ne basit ...
Öyle kolay olmuyor işte
Hani iş körlüğü diye bir şey vardır ya, onun gibi

Hayatın bir sürü mutluluk ve mucizeyle dolu
körlüğünse ,büyük gözükse bile hatta olsa da tek bir sorunu tüm hayatına bağlamak

Öylece dur
ve sadece sevdiklerinle birlikte hayatta olduğunu düşün
neyin içinde olduğundan da çok,
orada nasıl ve kimlerle durduğun önemli aslında...

En dibe vurmanın güzel yanı hep yukarı çıkacak olmak derler
ama bu söz dipteyken değil çıktıktan sonra daha cesur söylenir
öyle bir dersin ki zavallı bir umutla değil
zaten geçti gücüyle...
Ve sen dipteyim derken bil ki hayatının en tepesinde olduğun insanlar var
Ve bil ki sen dipteyim derken aslında yatay bir yol üzerinde yürümektesin hala
sadece sırtında taşıdıkların az yada seni yoracak kadar fazla...
O yükleri bırakacağın zaman da gelecek

Eminim desem bana güvenir misin


Karar ...


Kararlarını neye göre verirsin?
Karar verilmez aslında alınır... Çünkü her kararın hayatına aldığın bir şeylerden oluşur. İyi ya da kötü...
Karar bir kabulleniştir bazen, bir feda ediş, bir aşktır bazen, bazen de başka bir şey işte ... belki de sen'sindir
Büyüdükçe anladım ki insanların kararları, göze alışları ya da alamadıkları onların iyi yada kötü biri olduğunu göstermez ve tek başına göze aldığında bazı şeyleri cesur olmaktan başka bir şey kazanılmaz bazen...
Yanlış yapan değil, kötülük yapan kötüdür.
İstemesen de her zaman bir şeyler için karar vermek zorundasındır aslında... Ve her zaman kararı alan vermemiştir.
Yanlış bir zamanda doğru bir insan'a yanlış bir şey yaparsın
Doğru bir zamanda yanlış bir insana doğru bir şey yaparsın
Ve her ikisi de aynı sonuca varır ...
Kısaca doğru kararı almak için bazen sadece sen yetmezsin, hayat taşları öyle bir dizer ki önüne
sen hangi yoldan gidersen git sonuç bellidir
belki de kader dedikleri budur...

Belki hayata bırakmak gerek bazı şeyleri,
Belki de kendin çizmek için uğraşmak
Kim bilir ...