14 Mart 2013

Herkes Kendisinin Tanrısıdır ...

 
Ben sevmediğim şeyleri dile getiririm fakat bir şeyi sevmemek aslında kendini tanımak ve emin olmaktır asıl tehlikeli olan memnuniyetsiz olmak ve bir şeyi yapamayacağını düşünmektir. Karşındakini, hayatındaki olayları tamamen kendin yaratmana rağmen onları beğenmemektir. Bu da aslında tamamiyle kendini sevmemekle ve eleştirmekle aynı anlamdadır. Bazı durumlarda şans ta önemlidir fakat sadece elde etmek istediğin şeyin derecesini değiştirir, onu elde etmeni değil. Olanaksız diye bir şey yoktur sadece olanaklı olana ne kadar uzaklıktan baktığınla ilgilidir her şey.
 
Birini denemek dünyadaki en kötü şeydir, bunu bende yaparım ama en azından yapmamam gerektiğinin farkındayım. Aslında denediğin şey, korktuğun şeydir ve bunu denedikçe hayatını ve karşiındaki insanı o hale çevirme gücüne sahipsindir. Test ettiğin şey karşındakine olan şüphenle değil tamamen kendi korkularınla bağlantılıdır. Bu sadece bir düşünce olmakla kalmaz, yeşerttiğin tohumu hayatının içine atıvermiş olursun ve inan o tohum mutlaka bir gün ,bir ağaca dönüşür…
Dünya aslında tamamen senin korkuların,isteklerin ve beklediklerinden meydana gelir. Kısaca kendi dünyanı kendin yaratırsın, etrafındaki herkes bir yerde senin aynandır. Tabi hayatına soktuğun yanlış kişilerde hayatını bu doğrultuda olumsuz olarak etkiler. İşte bu yüzden bir adım atarken iyi düşünmek gerekir. Attığın tek bir adıma kader diyerek geçmek ne büyük bir yanılgıdır. Oysa o adım kader değil ,kaderini çizdiğin ve tüm hayatının yolunu değiştirdiğin bir imzadır. Belki mutlululuğun belki de en büyük cezandır.
Çok sevdiğim ve bir kez daha okumayı planladığım Tanrılar okulu kitabında der ki; "Düş, var olan en gerçek şeydir. Kişi başına gelen durumlara karşı tavrını değiştirdiğinde ,başına gelecek olayların doğası da zamanla değişecektir. Kendisini varlığını ,kendi düşüncelerini,ön yargılarını ve duygularını bilen kişi, geleceğini de bilir ! çünkü düşündüğümüz her şey yaşadığımız dünyayla bağlantılıdır. RUH DURUMUMUZ ,KENDİ KADERİMİZDİR."
 
Düşündüğünüz ,korktuğunuz her durum, hayatınızda ateşlenmiş ve gerçeğe dönüşmeyi bekleyen bir fişektir. Olumsuz gelişen olaylar, çelişen ve emin olunmayan duygulardan oluşur. Engeller ,sadece bizim yarattığımız emin olamama halinden ibarettir. Ve herkes yaptıkları ile gelen kaderi yaşar. Bu fikir benim hep içimi rahatlatır. Bir yerde her insan kendi cezasını bizzat kendi verir.
 
Kitapta da denildiği gibi "Gördüğümüz, dokunduğumuz her şey görünmeyenden doğar ve zaman onları görünür kılar.  Gördüğümüz ve dokunduğumuz her şey ,tüm algıladıklarımız, “gerçek” diye nitelendirdiğimiz her şey, aslında duyularımızın görmediği bir dünyanın, yaşam düzlemimizi dikey kesen fikirler ve değerler dünyasının yansımalarından başka bir şey değildir. "
 
Hayatınızdaki her şeyi ve gelecekte olan her durumu kendinizin yaratacağına emin olabilirsiniz. Siz koskoca dünyada ufacık yer kaplayan biri olarak görseniz de kendinizi aslında herkesin kendine ait bir dünyası vardır. Ve o dünyayı tamamiyle kendisi yaratır. Kısacası herkes kendisinin Tanrısıdır. Bilin ki, isyan ettiğiniz her şey, tüm korkularınız, başınıza gelen her kötü durumda Tanrıya veryansın etsenizde aslında hepsi kendi kendinize verdiğiniz bir cezadır. Bu cezayı hak edip etmediğinizi düşünmeli ve eğer hak etmiyorsanız bu durumu olumlu yönde değiştirmelisiniz. Nasıl mutlu olacağınızı en iyi siz bilirsiniz, gurur, kıskançlık,korkularınız kendi önünüze koyduğunuz engellerden başka bir şey değildir. Yanlış bir şey yaptığınızı en iyi kendiniz bilirsiniz ve yanlış olduğunu düşündüğünüz bir durum içersinde mutlu olmayı beklemeniz tamamen sizin hatanızdır. Tanrının ya da hayatın değil ... "Kader" olarak anlattığınız kavramın tüm gücü sizin elinizdedir. Bu gücü bilinçsiz kullanmak sadece bazı şeyleri yıkıp dökmeye yarar.
 
Bu gücü kullanmayı öğrenmedikçe hep kendiniz kırıp, başkalarına kızarsınız. Karşınızdakine suç atarak "hata" yı bulamaz sadece hatayı atacak birini bulursunuz. Oysa hataları düzeltmek için onları kendinizden uzaklaştırmak değil avucunuzun içine almanız gerekir.
 
Her şeyin bir çözümü ve yolu olduğu gibi güçlü ve mutlu olmakta büyüttüğünüz kadar zor değildir aslında. Her oyunda olduğu gibi bir stratejisi vardır sadece.
 

 

10 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cuma hutbesi gibi yazmisin yazilani okumadan

      Sil
    2. Akılsız herkes tanrı oluyo ozaman firavun tek kendisini tanrı ilan etti senin amacın sensin diyorum aklın almaz zaten boşver

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    6. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Yıllardır düşünüp dile getiremediğim şeyleri daha ayrıntılı olarak anlatmışsın. Tek olmadığımı bilmek mutlu etti gerçekten, eline sağlık fikirdaş.

    YanıtlaSil