12 Şubat 2012

EVLİLİK


Sabah magazin programı izlerken 6 tane ayrılık haberi gördüm. Herkeste şiddetli geçimsizlikten anlaşarak yollarını ayırmaya karar vermiş. Evlilikler bu kadar kolay mıymış, başlaması basit olduğundan mı bitmesi de basit acaba...


Dedem bana nasihat ederken derdi ki, evlilik emek ister,özveri ve takat ister... Karşılıklı sabır ve saygı ister. "Neden böyle yaptın" yerine, " ben olsam böyle yapardım." demek gerek. Gitmek kolay, karşı tarafın hatalarını bulmakla uğraşacağına,ilk başta kendi hatalarını görmek gerek. Sen başka biri ile de olabilirsin ama bu egoyu bir kenara bırakıp, ona ait olduğunu bilmek gerek. Sevginin her şeyden kıymetli olduğunu, "hayat arkadaşı" kavramını iyi anlamak gerek. Her şey artık hızla tüketilirken, hayatının bu kavramın içinde olmadığını, tüketilecek değil, yaşanacak ve yaşandıkça güzelleşecek bir şey olduğunu anlamak gerek.


Aradığın şeyin ne olduğunu bilmen gerek, aradığın şeyin, içinde sevgi, güven, aşk, mutluluk ve huzur olması gerek. Bunlar varken başka her ne arıyorsan bil ki hepsi tüketilecek ve bitecek. İki kişinin yan yana oturduğunda, sadece yan yana olmalarının onlara yetmesi gerek. "İyi günde, kötü günde" sadece nikah memurunun lafı değil, senin içinde olması gerek. Hiç bir çıkar olmadan, hiç bir şey beklemeden sevmek gerek. Hayatınızdan maddi olan her şeyi çıkardığınızda, yine aynı sevgi,saygı ve mutlulukla yan yana olabilmek demek.

İşte o yüzden evlenirken, daha sonra hayatında olmasa da seni mutsuz etmeyecek şeyleri hesaba katmaman gerek. Katarsan eğer, yanlış bir hesap yapmış olursun bunu hiç unutmamak gerek.

Canım dedeciğim, anneannemle bu yüzden hayatının son nefesine kadar beraberdi. Her sevgililer gününde güller yollardı. Çünkü 80 yaşında olması anneannemin onun sevgilisi olduğunu değiştirmedi. Onlar bir hayatı paylaştı. Aynı değillerdi,kızarlardı birbirlerine, ama bilirlerdi ki sevgilerinin yanında çok küçüktü hepsi,her bahane, her kızgınlık... Bir insan sevgisi ile her şeyi değiştirirdi zaten. Dedem, anneanneme "birtanem" derdi aslında çok söylenen ama gerçek olmayanlar gibi değil, aslında hiç söylemese de "bu kadın bu adamın birtanesi" dedirtecek kadar bir taneydi. 


Dedem derdi ki, elma seçer gibi eş seçiyor yeni nesil. Bulmak değil önemli olan değer verdiğin insanla olabilmek ömür boyu. Ego'dan, inattan belki de feda ettin "hayat arkadaşım" diyebileceğin birini. Evliliğin anlamını bilmeden, doğru bir evlilik yapamazsın,derdi.


Daha "birtanem" derken, marifetmiş gibi bir tane olmadığını hissettiriyoruz,biz. Şarkılara katıyoruz hep "biri gelir biri gider" anlamlarını. En kolay olanı, başkasıyla olmayı hüner zannederken, elimizde olan en değerliyi harcıyoruz. Kaybetme korkusu olduğunda seviyoruz, gizem olunca merak ediyoruz. Yani sevgiyi bir kenara bırakıp işin oyun tarafında duruyoruz hep. Oyunlarsa öyle hayat gibi ciddi değil. Sonsuza kadar değil.

Ve illa "evlenmek" değil olay, biriyle hayat boyu beraber olmak istemek ... 
Evlenmek, büyümek,iş,askerlik sırasında bir zorunluluk değil,
yaşı yok,
günü yok,
çıkarı, beklentisi yok,
bir eylem değil, bir his evlilik...
her sabah güne onunla gözünü açmak istediğin bir an,
ve bunu hayatın boyunca mühürlemek ... evlilik.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder